Selçuk, vizyon kapsamında ortaöğretimde ders çeşidinin azalması sürecinde hangi derslerin kaldırılacağı sorusu üzerine “Bir çocuk eğer ilgisi, yeteneği ve mizacına göre belirli alana yönelmek istiyorsa biz de bunu testlerle, ölçeklerle saptamışsak neden bütün alanların dersini alıyor? Çocuk, yüksek öğretimde gitmek istediği alanın ders seti, kümesi neyse onunla ilgili olanları alacak, bu kadar net.” dedi. Bu uygulama ile tıp okuyacak bir öğrencinin, beşeri bilimlerde okuyan kadar tarih dersi almayacağı örneğini veren Selçuk, şöyle devam etti: “Herkesin temel ve ileri seviyede alması gereken dersler var. Bütün alanlardaki çocuklarımızın dil, kültür ve tarih bilinci açısından önemli olan ortak dersler, onun dışındakiler de alan dersleri. Yani bu çocuk nereye yönelecekse onun derslerine yoğunlaşacak. Bu aslında dünyanın çok uzun yıllardır deneyimlediği bir şey. İsmi hemen aklınıza gelen çok büyük ülkelerde lisede 5 veya 6´dan fazla ders çeşidi yok ama bizde 15, 16 ders var. Şu anda taslak senaryolarımız var. Bu senaryoları ilgili kuruluşlarla, kurumlarla görüş alış verişi yaparken çok daha fonksiyonel biçimde ele alma fırsatımız olacak.” Selçuk, yabancı dil konusunun çok boyutlu bir mesele olduğunu, “Bütün okullarda hazırlık sınıfı olacak ya da olmayacak” gibi tek tip yaklaşımdan kaçındıklarını ifade ederek, hangi grubun neye ihtiyacı varsa ona bakılacağını söyledi.
Pedagojik formasyonVizyon dokümanıyla pedagojik formasyon konusunun nasıl uygulanacağının, somut olarak kararlaştırıldığını ifade eden Selçuk, şunları kaydetti: “Herhangi bir öğretmen adayı öğretmenlik hakkını kazanırsa Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ve üniversitelerle iş birliği içerisinde bir yıl tezsiz yüksek lisans alacak. Bu, bir öğretmen adayının öğretmenlik fakültesinde ya da başka yerde aldığı pedagojik formasyondan farklı bir içerik. İçerik de değişiyor. Daha işlevsel ve daha uygulama ağırlıklı bir içerik var. Bir kişi öğretmenlik hakkını kazandığında, Milli Eğitim Bakanlığı anlaştığı üniversite ile o kişinin bir yıl tezsiz yüksek lisansla bu pedagojik içeriği almasını temin edecek.”
Bakan Selçuk, sözleşmeli öğretmenlerin eş durumundan dolayı tayin hakkının olup olmayacağıyla ilgili soruya, “Sağlık durumu ve benzeri durumlar hariç eş durumundan tayin isteme şu anda söz konusu değil. Ama bölge içinde eşler çalışıyorsa ikisi de sözleşmeli ise onlar için elbette kolaylıklar sağlıyoruz.” yanıtını verdi. Özel öğretimde belli bir nicel noktaya gelindiğini belirten Selçuk, “Artık oranın da niteliğiyle ilgili bürokrasinin azaltılmasıyla ilgili, özel okullardaki iyi modellerin teşvik edilmesiyle ilgili başka çerçeveler geliştiriyoruz.” dedi.
Özel okul teşvikleriBakan Selçuk, özel okullara yönelik verilen eğitim öğretim desteğinin kaldırılacağını ifade ederek, “Belirli dönemlerde belirli teşvikler sistemin ihtiyacı olduğu için yapılıyor. Özel öğretimin geliştirilmesi ihtiyacının olduğu dönemde böyle bir teşvik yapılmış. Birçok veli bundan faydalanmış. Şimdi farklı bir bakış açısı var. Yaptığımız araştırma önümüzdeki sürecin daha farklı değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koydu.”